17 Kasım 2022

REKOR KATILIMLI AİLE BULUŞMASI VE TEŞKİLAT EĞİTİM PROGRAMIMIZ KIZILCAHAMAM’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Sendikamız Özçelik-İş tarafından düzenlenen “Büyük Aile Buluşması ve Teşkilat Eğitimi” programımız, Türkiye’nin dört bir yanındaki teşkilat mensuplarımızın ve ailelerinin katılımıyla 12-15 Kasım 2022 tarihinde Ankara Kızılcahamam Eliz Hotel’de 1300’den fazla rekor bir katılımcı sayısı ile gerçekleştirildi.

Programımız, Sendikamızın Genel Başkanı Yunus Değirmenci’nin, teşkilatımız ve aileleri tarafından otel girişinde coşku ve heyecanla yapmış oldukları karşılamayla başladı.

‘Yunus Başkan nerede, biz oradayız’ sloganları ve meşaleler eşliğinde karşılanan Genel Başkanımız Değirmenci, otel girişinde teşkilatımız ve ailelerine bir selamlama konuşması yaptı.

Pandemi ve 15.Olağan Genel Kurul süreci nedeniyle uzun bir süredir teşkilat mensuplarımız ve aileleriyle bir araya gelememiş olmanın eksikliğini yaşadıklarını ifade eden Genel Başkanımız Değirmenci, “Karşımdaki bu tablonun özlemiyle bugünlere geldik. Hem eğitim seminerimiz, hem başkanlar kurulu toplantımız vesilesiyle, hem de hasret gidermek için bir araya geldik. Programımız hayırlara vesile olsun” diye konuştu.

Programın ikinci gününde ise Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Yardımcısı Dr Osman Yıldız’ın da katıldığı bir açılış toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantı Sendikamızın Genel Başkan Yardımcısı Aydın Baysal’ın selamlama konuşmasıyla başladı.

“Üyelerimizin refah ve huzurunun teminatı olan siz teşkilat mensuplarımızın ve tüm ailelerimizin programımızın ardından bölgelerine dinlenmiş, birbiriyle kaynaşmış, bilgi ve enerjisi ile donatılmış olarak dönmüş olmasını her şeyden çok önemseyip arzu ettiğimizi bilmenizi isterim” ifadeleriyle konuşmasına başlayan Baysal, “Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinden gelen ve adeta bir Türkiye mozaiği gibi ışıl ışıl parlayan bugünkü teşkilatımızda ailelerimizin önemi ve rolü, bizler için bu tür programların önemini artırarak, hayata geçirilmesinde teşvik edip cesaretlendirmektedir. Yeni dönemdeki sendikal heyecanımızın ilk işaretlerini de taşıyan bu programlarımızın benzerlerini, inşallah Genel Başkanımız Yunus Değirmenci’nin liderliğinde, önümüzdeki süreçte de icra için canla başla çalışacağımızdan hiç şüpheniz olmasın” diye konuştu.

DEĞİRMENCİ GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI

Daha sonra sendikamızın 15.Olağan Genel Kurul sürecini ve teşkilatımızın bu süreçteki heyecan ve coşkusunu anlatan bir de video gösterimi yapıldı.

Video gösterimi sırasında Genel Başkanımız Değirmenci, gözyaşlarına hakim olamazken, salonda duygusal anların yaşanmasına neden oldu.

Değirmenci’nin gözyaşı döktüğü anların ekrana yansıtılması üzerine salonda adeta alkış tufanı koptu ve Değirmenci’ye destek sloganları atıldı.

Video gösteriminin ardından Genel Başkanımız Yunus Değirmenci, dünya ve ülke gündeminden çalışma hayatına, sendikamızın 15.Olağan Genel Kurul sürecinde yaşananlardan bugünkü sendikal faaliyetlerimize kadar birçok konuyu değerlendiren geniş kapsamlı bir konuşma gerçekleştirdi.

DEĞİRMENCİ: “KALIR DUDAKLARDA ŞARKIMIZ BİZİM”

Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Şarkımız Bizim’ adlı şiirini okuyarak konuşmasına başlayan Genel Başkanımız Değirmenci, şiirdeki sözlere atıfta bulanarak, “Kırılsa da tüm dişliler, emekçilerin çarkını şanlı şanlı döndürmek için, buradayız. Yokuşları kaybedip, emekçileri düze çıkarmak için, buradayız. Emekçilerin karanlığını, sonu gelmez bir gündüze kavuşturmak için, buradayız. Füzelere rağmen sapanlarımızla, buradayız. Emekçilerin dudaklarında bir şarkı, gönüllerinde hoş bir seda, dillerinde bitmeyen dua olmak için buradayız. Bugün karşımdaki bu muhteşem tablo, kabul olmuş duamdır. Bu tablo, Özçelik-İş’e dair kurduğum hayallerin, ete kemiğe bürünmüş halidir. Bugüne kadar, bu büyük aileyi bir araya getirebilmenin hayallerini, samimiyetle tutuşan bir kalple kurdum. Büyük Özçelik-İş ailesini sıcak bir ortamda buluşturabilmeyi, Allah’tan, saf bir gönülle istedim. Kardeşliğimizin, birlik ve beraberliğimizin kazanması için, temiz ve güçlü duygularla koştuk, koşturduk, yorulduk. Emeklerimizin ve ettiğimiz duaların karşılığını bugün bizlere yaşatan Allah’a sonsuz şükürler olsun. Sevinin eyyy emeğin ve alınterinin temsilcileri sevinin, Artık daha güçlüyüz. Artık daha büyük bir aileyiz. Artık, hüzün, keder bizden uzakta, huzur ve kardeşlik var ufukta. Özçelik-İş, bir fırtına, boran misali, önüne çıkan hiçbir engeli tanımaz artık. Özçelik-İş, denizi geçmiştir, derede boğulmaz artık. Özçelik-İş, hayalleri gerçeğe dönüştürecek, yıkılmaz bir güçtür artık. Çünkü, Özçelik-İş’in arkasında sağlam bir teşkilat iradesi, onların yüce gönüllü eşleri ve çocukları vardır. Bu büyük ailenin inancı, samimiyeti, gayreti emekçilerin umudu olacaktır. İyi ki varsınız, hele ki varsınız. Dosta güven, düşmanı korku salıyorsunuz. Muhabbet soframıza, kardeşlik halkamıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz” diyerek konuşmasına coşku ve heyecanla başladı.


Değirmenci konuşmasını şöyle sürdürdü:

“NE YAPSALAR BOŞ, GÖKLERDEN GELEN BİR KARAR VARDIR”

“Tökezleyip düşmemizin hayallerini kuranlara, şimdi buradan Soruyorum; Soruyorum; Hangi yalanınız, hangi iftiranız, buradaki bu kardeşlik ortamının karşısında durabildi? Soruyorum; hangi kirli senaryonuz, birlik ve beraberliğimizi bozabildi? Soruyorum; hangi karanlık planlarınız ve tuzaklarınız, büyük Özçelik-İş ailesinin bütünlüğüne zarar verebildi? Soruyorum; hangi hain ve kalleş projeniz, teşkilatımı benden koparabildi? Soruyorum; hangi kirli kalemleriniz, itibar suikastçılarınız, benim teşkilatımın yüzünü, yere düşürebildi? Soruyorum; hangi ayak oyunlarınız, bizlere ayak bağı olabildi?  Soruyorum; geçmişte bu sendikanın ekmeğini yiyen ve bizzat emekçiler tarafından bu sendikadan kovulan üç-beş çapulcu ve onların iki elin parmağını geçmeyen tetikçileri, buradaki bu tertemiz yürekli teşkilatımın dirliğini bozmaya nasıl güçleri yetecekti? Buradaki kardeşlerimin bu samimiyeti, bu inancı, bu imanı, bu heyecanı, bu yüce gönlü olduğu sürece, Allah’ın izniyle karşımızda hiç kimse duramamıştır, duramayacaktır. Yapılan bütün ayak oyunları, karalama kampanyaları, birlik ve beraberliğimizi bozamamıştır, bozamayacaktır. Özçelik-İş’in tertemiz aile kültürüne zarar verememiştir, veremeyecektir. İnancımız, inanmışlığımız, adanmışlığımız, onları savurup tüketmiştir. Kimsenin hain planı da, alçak saldırıları da bizleri bu yoldan, sizlerin duaları sayesinde döndürememiştir. Döndürememiştir ama hala kinleri, nefretleri, yenilgileri onların hırsının bitmesini sağlayamamıştır. Ki sahada, salonda, sandıkta yok olan bazıları, seçim sonrası ne kadar ahlaksız, ne kadar hayasız anlayışları varsa, gizliden gizleye onu hayata geçirmeye çalıştılar. Yol arkadaşlığımızı, gönüldaşlığımızı, mağlubiyetlerinin karşısında yok etmek için aile yapımızı bile hedef tahtasına koydular. Namusumuzu, şerefimizi kirli ağızlarına, uyuşuk beyinleriyle sakız ettiler. Ammaaaa. Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır. Yüce Allah tuzak kuran en hayırlısıdır. Bizlere tuzak kuranların tuzaklarını da başlarına geçirmiştir.”

“HÜKÜMETİMİZ VE İŞVERENLER ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALIDIR”

“Bugün tüm dünyada olduğu gibi, ülkemiz de enflasyon ve hayat pahalılığı belasıyla boğuşmaktadır. Enflasyon canavarı, her zamankinden daha fazla ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Marketteki temel gıda fiyatları bile cep yakmaktadır. Günümüzde lüks olmaktan çıkan ev ve araba fiyatları alıp başını gitmiştir. Evi aldığımızı varsaysak bile, doğalgazı ve elektriği kullanacak, arabaya benzin koyacak bütçe, maalesef emekçilerde tükenmiştir. Devletimiz ve tabiî ki işverenler, emekçileri, hayat pahalılığına karşı korumak için elini taşın altına koymaktan çekinmemelidir. Emekçilere rahat bir nefes aldırmak için, tüm imkânlar seferber edilmelidir. Sermayesi bir tek alın ve akıl teri olan biz emekçilerin beklentileri boşa çıkarılmamalıdır. Maaşlarımızda acil düzeltmeler, iyileştirmeler yapılmalı, sosyal yardımlarla hakkımız olan emekçilere teslim edilmelidir. İşçinin heyecanla beklediği EYT meselesi, hızla çözüme kavuşturulmalıdır. Bütün çalışanların sorunu haline gelmiş olan, maaş promosyonu konusunda, ortak ve acil bir çözüm bulunmalıdır. Maaşlarımızdan kesilen vergiler, işçinin yüzünü güldürecek şekilde, yeniden düzenlenmelidir. Canımız pahasına çalıştığımız fabrikalarda, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda acilen tedbirler artırılmalıdır. Kara kış hazır kapıya dayanmışken, elektrik, doğalgaz ve akaryakıt başta olmak üzere tüm temel ihtiyaç malzemelerinde indirimlerin önü açılmalıdır.

“TEŞKİLATIN ÖZ EVLATLARININ İRADESİ BU SENDİKAYI YÖNETECEKTİR”

Geçtiğimiz aylarda sendikamızın önümüzdeki dört yılına şekil verecek yönetimini ve vizyonunu belirlemek için kongremizi gerçekleştirdik. Diğer kongrelerimizden farklı olarak bu kez iki listeli bir seçim süreci yaşadık. Kimseyi düşüncesinden ve tercihinden dolayı sorgulamak bize düşmez. Teşkilat kültürümüze zarar vermediği sürece her türlü düşünceye saygımız sonsuzdur.  Farklı düşünsek de bu teşkilatın ve üyesinin derdi ile dertlenen, sorunlarına çözüm üretmek isteyen kardeşlerimle, seçim sonrasında yeniden birlik ruhumuzu inşa edip yola revan olduk. Bu sendikanın büyümesini, temsil gücünü artırmasını ve emekçinin derdi ile dertlenmesini bilen tüm kardeşlerimle yol yürüyüşümüz devam edecek. Ancaaaaaaak, Amacı muhalefet etmekten çok, yalan ve iftirayla aramıza nifak sokmak isteyenlere karşı, kimse bizden hoşgörü beklemesin.  Sendikamızla geçmişteki hesaplarını kapatamamış ve dışarıda kalmış, kişi ve sayılarını bildiğimiz, kendini bilmezin, sendikayı dizayn etme çabasına Rabbime şükürler olsun ki siz teşkilat mensuplarımız izin vermedi, bundan sonra da vermeyecektir. Kurdukları sosyal medya tuzakları ile şahsım ve sendikamızı hedef alan bu şahıslara verilecek en güzel cevap, bu salonun birlik ve beraberlik coşkusudur. Yapılan işleri yok sayarak, yalan ve iftiraya dayalı beyhude çabalarla Özçelik-İş Sendikasının aydınlık yarınlarını gölgelemek için son çırpınışlar da fayda vermedi. Bu günden sonra bu sendikayı, teşkilatın siz öz evlatlarının iradesi dışında, hiç kimsenin yönetebilme gücü kalmamıştır. Bu teşkilatın neferlerinin yalan ve dedikoduya kulak asacak, fitne ve fesat ile iş tutacak ne istekleri ne de zamanları vardır.

“MAHMUT ARSLAN’IN DAVASI DAVAMIZ, YOLU YOLUMUZ, DESTEĞİMİZ DE SONSUZDUR”

Sendikamızın aydınlık yarınları için çalışırken, arkamızda hissettiğimiz bir başka güç de HAK-İŞ’tir, onun Genel Başkanı, kıymetli büyüğüm Mahmut Arslan’dır. Sendikamıza ve teşkilatımıza adeta bir ağabey gibi sahip çıkan, sadece iyi gününde değil, zor ve sıkıntılı süreçlerde de hep yanımızda duran, sendikamızın büyüyüp gelişmesinde emeklerini hiçbir zaman göz ardı edemeyeceğimiz Genel Başkan Sn Mahmut Arslan’a da huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. HAK-İŞ’in bugün gelmiş olduğu nokta, bir başarı hikayesidir.  HAK-İŞ sadece çalışanların değil, mağdur ve mazlumların da umudu olmuştur. Genel Başkanımızın azim ve kararlığı sayesinde HAK-İŞ, geçmişte nasıl taşeronların umudu olduysa, bugün de sözleşmeli personellerin umududur. HAK-İŞ, EYT’den gelecek haberi bekleyen binlerce kişinin umududur. Vergi adaleti bekleyenlerin umududur. HAK-İŞ, mazlum Müslüman coğrafyalardaki kardeşlerimizin umududur.  İşte tüm bu güzellikleri göz önüne aldığımızda Genel Başkanımız Mahmut Arslan ile yol yürümek, onunla aynı davanın bir neferi olmak bizler için bir onurdur, şereftir. Kıymetli genel başkanım yolun yolumuzdur, davan davamızdır, desteğimiz de sonsuzdur.

“BEDELLER ÖDEYE ÖDEYE HUZURLARINIZA GELDİM”

Sendikacılığı her zaman bir gönül işi olarak gördüm. Hatta yaptığım işi, her zaman gönül sendikacılığı olarak ifade ettim. Gönlümüzü kırmaya çalışanların aksine, bu yola, gönüller yapmak için çıktım. Benim bu işi para için yaptığımı zannedenler, aklını parayla oynattığının farkında değillerdir. Benim bu işi makam için yaptığımı zannedenler, nefsini makam hırsına kaptırdığının farkında değillerdir. Benim itibar, şan, şöhret peşinde olduğumu zannedenler, işçiden itibar dilenme derdine düşmüştür. Ben kimin ne söylediğine veya ne yaptığına bakmıyorum. Ben kendi işime bakıyorum. Benim işim emektir. Emekçi, emekçinin ve ailesinin yüzünü güldürmektir. Boş laflara ve iftiralara laf yetiştirmekle, yalanlara boğun eğmekle kaybedecek bir dakikam bile yoktur. İşçi, benden hizmet beklemektedir. İşçi, benden toplu sözleşme beklemektedir. İşçi, benden kendisine değer verildiğini görmek istemektedir. İşçinin benden beklediğini vermek de, benim boynumun borcudur. Bu işi hiçbir zaman para veya makam hırsıyla yapmadım. Onca iftiraya, onca karalamaya karşı, nasıl ayakta kaldın diye soruyorlar. Emin olun, derdi para ve makam olan bir kişi onca yalan ve iftira karşısında dayanamaz, yıkılırdı. Ama biz Peygamber sünneti izinde, Kuran-ı Kerim rehberliğinde, Allah’ın rızası için çıktık bu yola. Biliyorduk ki, bu yollar tehlikeli, bu yollar dikenli, bu yollar ayrık otlarıyla dolu. Bu yolda yürüyenlerin elbette bedel ödediğini de biliyorduk. İşte ben de ağır bedeller ödeye ödeye, huzurunuza geldim. İşte bugün karşınıza çıkabildiysem peygamber sünnetinden, Allah rızasından ayrılmadığım içindir.

“ÖZÇELİK-İŞ’İ 100 BİNLERE TAŞIYACAK USTA YUNUS DEĞİRMENCİ’DİR”

Genel Başkanımız Yunus Değirmenci’nin ardından Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in Genel Başkanı Mahmut Arslan da bir konuşma yaparak, programı ve sendikamızın kongre sürecini değerlendirdi.

“Çok zorlu bir kongre sürecinden sonra ortaya çıkan bu muhteşem tabloyu yürekten selamlıyorum. Özçelik-İş Sendikamız, konfederasyonumuzun kurucu sendikalarındandır. Yarım asra yaklaşan tarihi yürüyüşümüzün en önemli kilometre taşlarından birisidir. Özellikle Yunus Değirmenci’nin liderliğinde Özçelik-İş Sendikamız HAK-İŞ ile adeta et ve tırnak gibi olmuştur. HAK-İŞ’in bütün mücadelesinin en önünde, yanında yer alarak HAK-İŞ’e güç ve destek noktasında büyük bir özveri göstermiştir. Hem HAK-İŞ hem de Özçelik-İş Sendikası son dönemdeki bu tarihi yürüyüşüne büyük başarıları da sığdırmıştır. Sendikamızın güçlenmesi, sayısal olarak üyesinin artması, etkinliğinin daha da gelişmesi konusunda tam bir işbirliği içerisinde olduk. Yunus beyle çalışmak, Yunus beyle HAK-İŞ’te birlikte olmak bizim için de büyük bir güvence oldu. Kendisine HAK-İŞ adına ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Zor bir süreçten geçtiğinizi biliyorum. Düşmanınızın bile mert olması gerekir. Mertlik dışı tüm bu süreçlerin yürütülmesini sağlayanların, hem sendikamıza hem sendikamızın mensuplarına, hem de HAK-İŞ’e ne kadar büyük bir zarar verdiklerini görüyoruz. Onun için bugün toparlanma zamanı. Kongreden kısa bir zamanda bu birlikteliğin sağlanmış olması, bu dayanışmanın pekişmiş olması son derece önemli. Yunus beyin konuşmasında ifade ettiği gibi yeni hedeflere yürüyeceğiz, yeni başarı hikâyeleri yazacağız. Yeni mücadele yöntemleri geliştireceğiz ve işkolumuzdaki metal emekçilerini Özçelik-İş ve HAK-İş bünyesine katacağız. Hedefimiz büyük, işimiz zor ama kutlu bir mücadele içerisindeyiz. Özçelik-İş Sendikası tarihi bir dönemeci Temmuz ayında başarıyla aştı. Bu tarihi dönemeç zorlu bir dönemeçti. Yaşananlar, olup bitenler sıradan bir kongre süreci değildi. HAK-İŞ’i ve sendikamızı yeniden dizayn etmek isteyen bir proje gibi adeta görüldü ve bunlar yaşandı. Bu zorlu süreçten sonra sendikanın bir an evvel toparlanması ve bu toparlanmayla beraber yeni hedeflere yürümesi bence büyük bir başarıdır. Yunus beyin konuşmasından ortaya koyduğu hedeflerden, ifadelerinden bunları anlıyorum. Zor günler geride kaldı. Artık dayanışma, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin üzerinde yeni hedeflere yürümemiz gerekiyor. Yunus beyi Özçelik-İş’i bir aile yapma konusunda gösterdiği başarılarından dolayı tebrik ediyor. Artık biz 40 binleri, 50 binleri değil, 100 binlerin üzerine çıkmış bir Özçelik-İş Sendikası özlemimiz var. Bunu başaracak iradeyi görüyorum. Bunu başaracak kadrolarımız ve imkânlarımız var. O zaman bize düşen hocanın ifade ettiği gibi ‘yağ var, şeker ve un var. Helva yapacak usta da karşımda duruyor. Usta hayırlı olsun. Başarıların daim olsun. Bu kutlu davanın, kutlu yolcuları olarak sizleri yürekten tebrik ediyorum. Allah yolunuzu açık etsin” ifadelerini kullanarak konuşmasını gerçekleştirdi.

Daha sonra Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Merve Özaydın ise yapılan konuşmaların ardından teşkilat mensuplarımıza ve ailelerine yönelik olarak ‘Aile İçi İletişim’in önemini anlatan bir sunum gerçekleştirmesiyle açılış toplantımızı sona erdi.