7 Kasım 2024

GENEL BAŞKANIMIZ DEĞİRMENCİ, HAK-İŞ EMEKLİLİK RAPORUNUN AÇIKLANDIĞI BASIN TOPLANTISINA KATILDI

Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in Genel Başkan Yardımcısı ve Sendikamızın Genel Başkanı Yunus Değirmenci, HAK-İŞ Akademi tarafından hazırlanan “Emeklilik Sisteminin Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporu’nun detaylarının paylaşıldığı basın toplantısına katıldı.
Türkiye’deki Emeklilik Sistemi’nin sorun ve çözüm önerilerinin alanında uzman akademisyenler tarafından ele alındığı rapor, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.

6 Kasım 2024 tarihinde yapılan toplantıya Genel Başkanımız Yunus Değirmenci ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın yanı sıra HAK-İŞ Genel Yönetim Kurulu, HAK-İŞ Akademi Başkanı Prof. Dr. Cengiz Anık, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların genel başkan ve yardımcıları, akademisyenler ve basın mensupları katıldı.
Emekliliklerin GSMH’den aldığı payın, ülkemizin büyümesine karşın her geçen gün düşen bir ivme ile hareket ettiğine dikkat çeken Arslan, ülkemiz ve ekonomimizin büyümesine rağmen sosyal güvenlik sistemimize yeterli kaynağın aktarılmadığının altını çizdi.

SENDİKAL ÖRGÜTLÜLÜĞÜN ÖNEMİ

Ülkemizde sendikal örgütlülüğün arttırılmasıyla yine sosyal güvenlik sistemini etkileyen birçok sorunun da çözüme kavuşması noktasında önemli atılımların gerçekleştirileceğinin altını çizen Arslan, sendikal örgütlülüğün yüzde 15’lerden yüzde 50’lere çıkması durumunda, “Sendikal örgütlülük hem gelir dağılımı adaletsizliğini ortadan kaldırıyor, Hem sosyal güvenlik sistemimizin prim gelirlerini arttırıyor, hem de iş kazalarındaki ölüm oranlarını asgariye indiriyor. Dolayısıyla biz, sosyal güvenlik sistemimizi gerçekten ayağa kaldırmak istiyorsak, kayıt dışı istihdamı yüzde 30’lardan makul bir noktaya çekmemiz, prim gelirlerimizin tahsilatını en yüksek noktaya taşımamız gerekiyor” dedi.

“HAK-İŞ OLARAK BÜYÜK BİR REFORM İSTİYORUZ”

Emeklilik sistemiyle ilgili HAK-İŞ’in büyük bir reformdan bahsettiğini vurgulayan Arslan, “O nedenle biz HAK-İŞ olarak belirttiğimiz çözümleri bu soruna köklü bir çözüm olarak görüyoruz ve sosyal güvenlik sistemimizin sadece bugün konjonktürel olarak önümüze gelen, 2024 yılında emekli olan bir işçinin 2025 yılında emekli olduğunda yüzde 35’e varan gelir kaybını tartışmaktan öteye büyük bir reformun gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.

Arslan, “Sistem, 2008 yılında reform gerçekleştirilirken enflasyonun çok yükseleceği veya çok düşeceği dikkate alınmadan o günkü konjöktüre göre kurgulanmış. Bu hesaplama bugün gelip duvara toslattı bizi. Şimdi insanlar bir tercih yapmak zorunda. 2025 yılında emeklilik hakkını elde edecek olan için büyük bir sıkıntı var. Bu sene emekli olamıyor. Emeklilik hakkı gelmemiş, 2025 yılında emekli olduğu zaman da bu sene emekli olana göre yüzde 35 gelir kaybına uğruyor. Bu haksızlık, bu adaletsizlik çünkü daha fazla prim ödüyor. Ama daha az maaş alıyor veya 2024 yılında emekli olan bir arkadaşımız emekliliğini ertelerse, ertelediği zaman da yüzde 35 bir kayıpla karşı karşıya, o zaman kırk katır mı, kırk satır mı diye bir soru akla geliyor” diye konuştu.

Arslan, sosyal güvenlik sistemindeki sorunların kapsamlı çözümü için ivedilikle adım atılması gerektiğine dikkat çekerek, sadece 2024-2025 yıllarında emekli olacakların kayıplarına odaklanmak yerine, büyük fotoğrafa bakılması ve Türkiye sosyal güvenlik sisteminin yeniden masaya yatırması ve çağdaş bir sosyal güvenlik sisteminin nasıl oluşturacağının konuşulması gerektiğini ifade etti.

Programda, HAK-İŞ Akademisi tarafından hazırlanan Emeklilik Sisteminin Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporunun detaylarına ilişkin İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Dr. Sadettin Orhan sunum gerçekleştirdi.