9 Aralık 2016

EĞİTİM SEMİNERİMİZİN AÇILIŞ TOPLANTISI ANTALYA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Sendikamızın 8-11 Aralık tarihlerini kapsayan Antalya Eğitim Semineri açılış toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıya, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, Sendikamızın Genel Başkanı Yunus Değirmenci, Genel Mali Sekreterimiz Bayram Altun, Genel Teşkilatlandırma Sekreterimiz Recep Akyel, Genel Eğitim Sekreterimiz Ferhan Öner, Sendikamızın Avukatı Jan Aras Arslan ile Sendikamızın şube başkanları, şube yöneticileri, bölge başkanları, bölge temsilcileri ve sendika temsilcileri katıldı.

Seminerimizin açılış konuşmasını yapan Genel Eğitim Sekreterimiz Ferhan Öner, sendikal eğitimin önemine dikkat çekerek, “Sendika olarak büyük önem verdiğimiz eğitim seminerimizde ‘Sendikal Haklar, Örgütlenme, Temsilcilerin Rolü, İş Sağlığı ve Güvenliği’ gibi konu başlıklarına açıklık getirmek, değerli hocalarımız aracılığıyla, siz temsilcilerimizi bilgilendirmek için bir araya gelmiş bulunmaktayız.
dedi.

Yeni dönemde eğitimler vesilesiyle sık sık bir araya geleceklerini kaydeden Genel Eğitim Sekreterimiz Öner, “ İşçilerin üretim süreci ile ilgili bütün konulara dahil olabilmeleri ve başta sendikal yaşam olmak üzere hemen hemen her konuda, kendilerini doğru ifade edebilmeleri için sendikal eğitimi; ekmek gibi, su gibi ertelenemez bir faaliyet olarak görmekteyiz” diye konuştu.

Öner konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün çalışma hayatında işçilerimizin yaşadıkları sorunlar, ciddi bir örgütlenmenin kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır. Sendikalaşmayı engelleyen tüm olumsuz koşullara rağmen kararlı yürüyüşünü sürdüren Sendikamız, örgütlenme girişimlerini her geçen gün arttırmaktadır. Bu kapsamda örgütlenme faaliyetlerimizde, tüm şubelerimizin ve temsilcilerimizin aktif olarak görev üstlendiği dikkate alındığında, sendikal eğitimin önemi bir kez daha gözler önüne serilmektedir.  Sendikal eğitimle ilgili yürüttüğümüz çalışmalarla bugün alanında en iyisi olan hocalarımız tarafından anlatılacak konular sayesinde, kafanızdaki varsa soru işaretlerinin ortadan kalkacağını umut ediyorum. Alacağınız 2 günlük eğitimden sonra bilgiyle donatılmış, daha güçlü birer sendika temsilcisi olarak buradan ayrılacak ve merak ettiğiniz tüm sorulara cevap bulacaksınız.
Ayrıca örgütlü olduğumuz iş yerlerinde sendikamızın birer aynası olan temsilcilerimiz, bu eğitimlerle, sorgulama yeteneklerini, mesleki ve teknik niteliklerini geliştirecek, toplumsal ve ekonomik konularda bilinçlenecek ve işçi sorunlarını daha iyi kavrayacaktır.”

DARBE SINAVINDAN BAŞARIYLA ÇIKTIK

Öner’in konuşmasının ardından katılımcılara seslenen Genel Başkanımız Yunus Değirmenci, 15 Temmuzdan, Hak-İş’in değerlerine, Çelik-İş’in yeni dönemdeki vizyonundan, sendika temsilcilerimize düşen sorumluluklara kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

“15 Temmuz gecesi, demokrasiye pranga vurulmak, darbe indirilmek istenmiştir” diyen Değirmenci, “O gecede millet iradesi çok açık saldırı ve suikasta uğramıştır. Yaptıklarıyla vatan ve millet düşmanı Fetullahçı Terör Örgütü üyeleri(FETÖ), tarihimizde eşine az rastlanır bir ihanetin taraf ve failleri olmuşlardır. Türk demokrasisi ve milletimiz çok çetin bir sınavdan geçmiştir” dedi.

Değirmenci konuşmasını şöyle sürdürdü: “HAK-İŞ ve sendikamız Çelik-İş de üyeleriyle birlikte, darbe girişiminin başladığı ilk andan itibaren, 27 gün boyunca meydanları boş bırakmayarak, demokrasiye sahip çıkmıştır.  Üyelerimiz, milletimizle birlikte, gündüz işine gidip, gece demokrasi nöbetine çıkarak, bu ülkenin sahipsiz olmadığını, içerideki ve dışarıdaki vatan hainlerine bir kez daha göstermiştir.   Böylelikle, geçmişte ve bugün, tanklara selam duran kimi çevrelere karşın, Hak-İş ve Çelik-İş, demokrasi sınavından başarıyla çıkmasını bilmiştir. Sizlerin nazarında vatanına ve milletine sahip çıkan Hak-İş ve Çelik-İş’in bütün üyelerine bir kez daha teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.

ÇALIŞMA HAYATI HAK-İŞ’TEN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLEMEZ

Yaklaşık 2 ay önce 41. yaşını kutlayan ve kurulduğu günden bu yana milletin değerleriyle barışık bir sendikacılık anlayışı benimseyen HAK-İŞ, son dönemde yaşanan olaylarda da bu anlamlı duruşunu bir kez daha ortaya koymuştur.

Konfederasyonumuz bugün, ‘Taşeron İşçilik, Kıdem Tazminatı, Asgari Ücret, İşsizlik Fonu’ gibi çalışma hayatını yakından ilgilendiren birçok konuda, çözüm önerileri ortaya koyarak, karar vericilere, yol gösterici olmaktadır.

HEDEFİMİZ İLK ETAPTA 50 BİN ÜYE

Konuşmasında şubelerimizden, sendika temsilcilerimize kadar herkese çeşitli öneri ve çağrılarda bulunan Değirmenci, “Sevgili Başkanım Mahmut Arslan Bey, HAK-İŞ’e yönelik olarak, ‘500 bine yakın üyesiyle, büyük bir aile olduğumuzu, fakat 13 milyon sigortalının olduğu Türkiye’de hedefin 500 bin olamayacağının’ altını çizmektedir. 1 Milyon 500 bin metal işçisinin olduğu sektörümüzde, 36 bin üye sayısının bizim kapasitemizle örtüşmediğinin, Çelik-İş’in olması gerektiği seviyenin, buralar olmadığının farkındayız. Bu çerçevede ilk etapta, 36 bin civarında seyreden bu üye sayımızın, 50 bine çıkarılması için çalışacağız. İlk etapta diyorum, çünkü az önce de değindiğim gibi kesinlikle bu rakam bizim asıl hedefimiz olamaz” diye konuştu.

TEMSİLCİLERİMİZE ÖNERİLERDE BULUNDU

Değirmenci konuşmasına şöyle devam etti “Temsilcilerimiz, üyelerimizi iyi tanıyor olmalı, üyelerimizin farklılıklarını bilmelidir. Ancak bu sayede güçlü bir şekilde, ortak hareket edebiliriz. Temsil ettiği kitleyi iyi tanıyan bir temsilci, işte o zaman işveren karşısında, sağlam ve güçlü bir duruş sergileyebilir.
Ayrıca temsilci arkadaşlarımız, kim olursa olsun, kişilere karşı eşit mesafede durmalı, işyerindeki birlik ve beraberliğin sağlanmasına, bu sayede katkı sunmalıdır.

Çelik-İş Sendikasında eskiye dair ne kadar olumsuz alışkanlık varsa hepsini bir bir yok edip, hızımızı kesen, bizlere ayak bağı olan her şeyi önemsiz bir kağıt parçası gibi buruşturup çöpe atarak, eksikliklerimizden ve hatalarımızdan ders çıkarıp, hep birlikte Yeni Türkiye’nin Yeni Çelik-İş’ini inşa edeceğiz.

OMUZ OMUZA GELECEK GÜZEL GÜNLERİ İNŞA EDECEĞİZ

İnce ince çalışıp, sabırla, yeise düşmeden, karamsarlığın ve ümitsizliğin bizi esir almasına izin vermeden, Allah’ın izni ve inayetiyle, Hak-İş’imizin desteği ve dostlarımızın duasıyla, hep beraber omuz omuza vererek, gelecek güzel günleri inşa edeceğiz.  

İLK GÜNKÜ HEYECANLA SAHAYA İNDİK

Konuşmasında son iki aydır Karabük, Tekirdağ, İstanbul, Gebze, Kocaeli ve Sakarya’ya gerçekleştirilen ziyaretlerden bahseden Değirmenci, şu değerlendirmelerde bulundu: Bizleri birleştiren emeği esas alarak, ayırt etmeksizin herkesin kapısını çaldık.   Bu ziyaretlerde, Çelik-İş nazarında, bizlere gösterilen teveccüh, görülmeye ve takdir edilmeye değerdi.  Yine Karabük’te bir sivil toplum örgütü olmanın ve insana verdiğimiz değerin bir örneği olarak ‘Çeliğe Su, İnsana Kan’ sloganıyla kan bağışı kampanyası düzenledik.  Ardından Tekirdağ Çorlu’dan başlayarak, İstanbul’u da kapsayan Marmara bölgesinde şubelerimizi ve örgütlü olduğumuz işyerlerini ziyaret ederek, tezgah başında üyelerimizin nasır tutmuş ellerini sıkıp, nasırlaşmamış güzel yüreklerine dokunduk.

ÇOK SESLİLİĞİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ

Üniversite sınavında belli bir başarı elde ederek üniversiteye yerleşen üyelerimizin çocuklarına da eğitim bursu sunmaktayız. Şuan itibariyle yaklaşık 500 evladımıza burs vererek, onların eğitimine destek oluyoruz.

Genel Merkezimiz ile şubelerimizi, danışman ve uzman kadrolarla güçlendiriyoruz.
Sendikamızın kurumsallaştırılması yönünde bir dizi ciddi adımlar atmak için çalışma başlatırken, bu sayede teşkilatımız içinde, çoğulculuğu ve çok sesliliği her zamankinden daha çok uygulanır hale getireceğiz.

 Daha sonra söz alan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve bir dönem Çelik-İş Sendikası’nda yöneticilik yapan Mustafa Toruntay, Çelik-İş Sendikası’nın 25 yıl önce gerçekleştirdiği eğitim seminerinde hatırlatarak, sendikamızın geçmişte birçok mücadele verdiğini, metal sektörü gibi zor bir sektörde gösterdiği birlik ve bütünlüğüyle nasıl bugünlere geldiğini anlattı.

MAHMUT ARSLAN: “METAL SEKTÖRÜNDEKİ TEMSİL KRİZİNİ ÇELİK-İŞ ÇÖZER “

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, diğer sendikalar nedeniyle metal sektöründe bir temsil krizinin yaşandığının altını çizerek, bu krizin ancak Çelik-İş Sendikasıyla çözülebileceğini söyledi. Arslan, 15 Temmuzdan, çalışma hayatına, Hak-İş’in sendikacılık anlayışından, Çelik-İş Sendikası’nın yeni dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hak-İş’in sendikacılık anlayışına ilişkin yaptığı açıklamada Arslan, “Hak-İş in diğer örgütlerden farklı olduğunun altını her seferinde çiziyorum. Toplu sözleşme, örgütlenme ve tüzükler, sendikal dünyada ortak çalışmalarımızdır. Bunlarla farkındalık oluşturamazsınız. Hak-İş’in farkındalılığının birinci sebebi, şartlar ne olursa olsun demokrasiden yana olmasıdır. İkincisi biz bu toplumun kendisiyiz, bu toplumun tarihsel olarak yürüdüğü yolda, medeniyet değerlerini içine sindirmiş, bugünle geçmişi bütünleştiren bir evrensel bakış açısıyla yeni bir sentez oluşturarak yoluna devam eden artı bir sendikadan bahsediyoruz. Bir yönüyle biz aslında bu toprakların yerli ve milli bir temsilcisiyiz, bir yönüyle de evrensel bir örgütün mensuplarıyız. O nedenle Hak-İş bu iki ana damarı birleştirmesi aslında ülkemizin de özlediği bir yaklaşım olarak karşımızda duruyor.

ÇELİK-İŞ SENDİKASI YENİ SENDİKAL AKIMIN EN TEMEL TAŞINI OLUŞTURUYOR

Hak-İş yeni şeyler söylemenin adıdır. Yeni sendikacılığı eğer bu ülkede ve dünyada inşa edebileceksek Hak-İş’in burada önemli bir rolü olduğunu unutmayalım. O nedenle bu en çok Çelik-İş Sendikamız için önemlidir. Sendikal hareketin her şeyden önce önyüzü, lideri ve tarihsel mücadelenin en önünde yer alan metal işçileridir. Sizler Türkiye sendikal hareketinin öncüleri ve liderleri olma noktasında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada bu sorumluluğunuzla hareket edeceğinize inanıyorum. Bu sebeple Hak-İş’in yeni sendikal bakış açısını en çok sizinle konuşmamız gerekiyor, bu eğitim, bu nedenle çok önemli. Çelik-İş Sendikamız yeni sendikal akımın ve hareketin en temel taşını oluşturuyor. Yeni genel başkanımız ve yeni yönetim kurulumuz topyekün yeni bir anlayışla yola devam ediyor. Yeni sendikal anlayışı en iyi şekilde özümseyen ve bu konuda samimi duruş sergileyen Genel Başkan Yunus Değirmenci ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi.

Konuşmaların ardından Genel Başkanımız Değirmenci, Arslan’a ve Toruntay’a fincan takımı ile kalem hediye etti. Daha sonra tüm davetliler sahneye çıkarak toplu hatıra fotoğrafı çektirdi.